top of page

Duygusal Zeka - EQ'nun 5 Boyutu

Updated: Aug 22








Günümüz işgücü her türden konuyla ilgili moda sözcükler ve jargonlarla dolmuş durumda.

Duygusal Zeka ya da genellikle kullanıldığı haliyle EQ, bunlardan biri.


Ancak birçok kişi Duygusal Zeka (EQ) kavramının tam olarak ne olduğunu, kendilerinde bunu nasıl tanımlayabileceklerini, kişisel ve profesyonel yaşamlarına nasıl uygulayacaklarını bilmemektedir.


Duygusal Zeka'nın uygulanmasına geçmeden önce onun nasıl ortaya çıktığına ve gerçekten ne anlama geldiğine bakalım.


Daniel Goleman, Duygusal Zeka (EQ)'yu "bireyin kendi duygularını ve başkalarının duygularını anlama, yönetme ve bu duyguları etkili bir şekilde kullanma yeteneği" olarak tanımlar.


En basit haliyle, Duygusal Zeka (EQ) değişim ve bu değişime sizin verdiğiniz tepki ve beklenti ile ilgilidir. Günümüzde sürekli olan unsurlarından birisi de değişimdir. Ne kadar büyük ya da küçük, pozitif ya da negatif olsun, herhangi bir değişim meydana geldiğinde Duygusal Zeka'mız devreye girer.

 

Negatif olaylar, düşük Duygusal Zeka (EQ) ile birleştiğinde gün boyunca kişinin verimliliğini mahveder. Yüksek Duygusal Zeka (EQ) seviyesi, kişilerin negatif olaylar karşında etkilenme seviyelerini azaltır; bu yüzden günümüzde yüksek Duygusal Zeka (EQ) seviyesi yetenek yönetiminin en önemli parçalarından biri haline gelmiştir.


Yüksek Duygusal Zeka (EQ) seviyesine sahip profesyoneller zorlukların üstesinden daha kolay gelebilmekte, verimliliklerini koruyabilmekte ve görevlerine odaklanabilmektedirler. Böylece kurum içi verimlilik arttırılmış olur.


Yüksek Duygusal Zeka (EQ) seviyesine sahip olmak; sinirlenmeyeceğiniz, heyecanlanmayacağınız ya da duygulanmayacağınız anlamına gelmez. Basitçe söylemek gerekirse, Duygusal Zeka (EQ) seviyesi düşük olan birine göre duygularınızı daha kolay yönetebileceğiniz anlamına gelmektedir.


TTI Success Insights, Daniel Goleman'ın Duygusal Zeka modelinin her biri bir diğerinin üzerine inşa edilmiş 5 boyutunu Duygusal Zeka (EQ) envanteri ile ölçmektedir.


Bu beş boyut aşağıdaki gibidir:


  • Kişisel Farkındalık: Kendi ruh haliniz, duygularınız ve dürtülerinizin yanısıra, bunların başkaları üzerindeki etkilerinin de farkına varabilme ve anlayabilme becerisi.


  • Kişisel Denetim: Yapıcı olmayan dürtü ve ruh hallerini kontrol edebilme, yeniden yönlendirebilme ve harekete geçmeden önce düşünmek üzere yargıları erteleyebilme becerisi.


  • İçsel Motivasyon: Bilgi, fayda, çevre, başkaları, güç veya metodoloji gibi dışsal itici güçlerden bağımsız sebeplerle çalışma tutkusu ve hedeflere enerjik ve kararlı bir şekilde ulaşmak için sahip olunan içsel motivasyon veya eğilim.


  • Sosyal Farkındalık (Empati): Başkalarının duygusal halini anlama ve sözlerinizle davranışlarınızın onları nasıl etkilediğinin farkında olma becerisi.


  • Sosyal Denetim: İlişkileri yönetme ve ilişki ağları oluşturma yetisi sayesinde, başkalarının duygusal netliğini veya duygu durumunu etkileyebilme becerisi.




Daniel Goleman tarafından tanımlanmış her bir boyutu ve performansa olan etkilerini gözden geçirelim.


Kişisel Farkındalık ve Kişisel Denetim kategorilerine gelecekteki gelişim için zemin hazırlayacaklarından dolayı özellikle dikkat edilmelidir.


Aşağıdaki sorular üzerine bir düşünün:


  • Duygularınızın farkında mısınız? Bu duyguları neden deneyimliyorsunuz?


  • Olaylar karşısında verdiğiniz tepkilerinizi kontrol edebiliyor musunuz?


  • Sizi harekete geçiren motivasyon unsurlarınız neler?


  • Duygularınızın başkaları üzerindeki potansiyel etkisini anlayabiliyor musunuz?


  • Başkaları ile duygusal durumlarını negatif olarak etkilemeyecek bir şekilde iletişim kurabiliyor musunuz?


Duygusal Zeka'nın bu temel anlayışını günlük yaşantıda uygulamak oldukça kolaydır.


Duygusal Zeka'nızı geliştirme yolculuğuna çıkarken Yolculuğa başlarken Kişisel Farkındalık ve Kişisel Denetime odaklanmakla işe başlayabilirsiniz.


Kişisel Farkındalık için gün boyunca “duygusal ateşinizi” ölçtüğünüzden emin olun. Bu duygularınızı değerlendirmenizde yardımcı olacaktır.


Kişisel Denetim'i yönetmek bir miktar daha zor olabilir çünkü kendinizi yeniden toparlamak için "duygusal uyarlayıcılara" ihtiyacınız olabilir. Duygusal uyarlayıcılar sevdiğiniz birinin resmi, mutlu bir müşterinden gelen bir sesli mesaj veya hatırlaması kolay mutlu bir an olabilir.


Bir kurumda Duygusal Zeka'yı anlamak ve kişilerarası ilişkilere uygulamak insanların duygusallaşma tuzağına düşmeden ilişkilerini efektif bir şekilde yönetmesini sağlar.


Duygularınızın farkında olma konusunda ustalaşmak ve sonra duyguların getirdiği etkileri yönetebilmek, karar verme yeteneğinizi ve performansınızı hızlı bir şekilde geliştirir.


İnsanlara kötü bir ruh hali yansıtmak yerine duygularınızı kontrol edebildiğinizde ilişkilerinizin kalitesini arttırmış olursunuz.


Duygusal yoğunluğun fazla olduğu anlarda karar verme sürecini ertelediğinizde ve sakinleşip daha mantıklı kararlar verdiğinizde iş arkadaşlarınız ve çalışanlarınızın size olan takdirleri daha da artar.


Kendinizin ve ekibinizin Duygusal Zeka'nın 5 boyutundaki potansiyelinizi öğrenmek ister misiniz? Bizimle buradan iletişime geçebilirsiniz.



Comments


bottom of page